lütfen arama terimlerinizi giriniz

Özel Arama


Balıklı Kaplıca Sivas'a 98, Kangal ilçesine ise 13 kilometre uzaklıktadır. Kangal’a gitmek için Ankara yolundan gelenler Sivas merkeze geldikten sonra Kayseri Malatya yönüne giden yolu takip etmelidir. Kayseri yolundan gelenler Sivas'a 20 km kala Ulaş Malatya yoluna dönerek, Malatya tarafından gelenler ise Kangal ilçesine giriş yaparak ulaşabilirler. Sivas’a kara, hava ve demir yolu ile ulaşmak mümkündür. Türk Hava Yolları'nın direkt uçuşları vardır.
















Kangal Balıklı Kaplıca; ülkemiz termal kaplıcaları içerisinde kendine özgü bir yeri vardır. Tedavi özelliği itibari ile dünyada bir benzerini bulmanın mümkün olmadığı kaplıca, ilmi ve tıbbi bir mucizeyi "Sedef Hastalığını tedavi ederek" sergilemektedir. 36-37 derece sıcaklıktaki kaplıca suyunda bulunan balıkların mucizevi bir şekilde tedavi yöntemi uygulaması bu kaplıcanın ününü ve özelliğini daha da artırmaktadır. Çünkü, modern tıp da şimdiye kadar fayda görmeyen dünyanın her yerindeki cilt hastalıkları için Kangal balıklı kaplıcası en son ümit kaynağı olmaktadır.




Tahriş olmuş durumdaki veya herhangi bir enfeksiyondan oluşmuş cilt dokusundaki yaraları; egzama, cerahatli sivilceler ve hatta tıpta tedavisinin imkansız olduğu bilinen "Sedef" hastalığı gibi cilt hastalıkları 2-10 cm. büyüklüğündeki Cyprinide (Sazangiller) familyasından Cyprinion Macrostamus (Beni Balığı) ve Garra rufa (Yağlı Balık) türündeki balıklar tarafından iyileştirilmekte ve izleri kaybolmaktadır.
Kaplıca iki tip balık içermektedir. Her iki tip balık ta Cyprinidae familyasının üyesidirler ve sıcak bir ortamda yaşamaya adapte olmuşlardır. Bu tiplerden vurucu diye bilinen, Cyprinion macrostomus' tur. Bu tipin terminal ağzı vardır ve 15 - 20 cm boydadır. Vücudu nispeten iri pullarla kaplıdır ve yan yüzeylerinde 6 - 8 adet farklı büyüklükte düzensiz lekeler bulunmaktadır.
İkinci tip balık, bir yalayıcı olarak bilinen Garra rufa' dır. Bu tip hilal şeklinde ventral ağıza sahipt ve boyu maxsimum 19 cm 'dır. Vücudu büyük pullarla kaplıdır. Jabbers (dürtükleyiciler) olarak anılanlar, üçüncü bir balık tipi değildir, bu "vurucu tipin" eşeysel olgunluğa erişmemiş formudur. Eşeysel olgunluğa erişince yan yüzeylerindeki lekeler kaybolur.




Her iki tip balık da omnivordur, bu Cyprinidae familyasının iyi bilinen bir özelliğidir. Fito ve zooplanktonlarla beslenirler. Ancak, havuzlarda plankton miktarının az olduğu araştırılmıştır. Bu da, balıkların gelişimini ve büyümelerini geciktirir, onların saldırgan ve predatör olmalarına neden olmaktadır. Kışın, havuzlarda az kişi bulunduğunda balıklar, acıkmış bir koyun sürüsü gibi besin ararlar. Yazın, havuzlara giren insanların vücuduna saldırırlar. Balıklar, sağlıklı deriden ziyade hastalıklı deriye saldırmayı tercih ederler, çünkü ondan parça koparmak daha kolaydır.
Suyun yüksek sıcaklığı ve beslenme ortamının balıklar üzerindeki etkileri biyokimyasal olarak ta araştırılmıştır. Doktor balıkların tedavi edici tıptaki rolü daha ileri çalışmaları hak etmektedir.


Kaplıcada ilk kez yıkananlar ellerinde olmayarak tarifi mümkün olmayan bir ürperti yaşarlar. Çünkü suya girer girmez, ince, kahverengi, gri, bej rengindeki sazan ve kaya balığı türü balıkların hastanın etrafında dolaşmaya ve ciltte hastalık belirtisi olan yerleri temizlemeye başladıklarını görürler. Hastaların balıklara alışmaları 2-3 gün sürer. Dişleri olmayan bu balıklar, 36-37 derece sıcaklıktaki suyun yumuşatmış olduğu kabarık yara kabuklarını yavaş ağız (dudak) hareketleriyle acıtmadan ve kanatmadan kopararak cilt pürüzsüz hale gelinceye kadar temizler. Tedaviden olumlu sonuç alınması için üç hafta (21 gün) süresince günde 2 seans şeklinde 4 er saat havuza girmek ve toplam 8 saat suda kalınması gerekmektedir. Ayrıca, sabahları aç karına birkaç bardak şifalı sudan içmeyi ihmal etmemek gerekir. Diğer taraftan yerden kaynayan su içindeki kabarcıkla ve balıkların vücut üzerinde yaptığı darbelerle vücutta bir gevşeme ve dinlenme görülmektedir. Tedavi tamamen yan etkisiz olup, kesinlikle herhangi bir ilaç kullanılmamaktadır.


Ancak bazı hastaların tereddütleri daha sonra tekrarlarsa konusu oluyor. Yapılan araştırmalarda bugüne kadar böyle bir vaka ile karşılaşılmamıştır. Dünyanın bir numaralı kaplıcası diyebileceğimiz bu kaplıca yalnız sedef hastalarını değil tüm cilt hastalıklarını tedavi etmektedir. Vücut ısısına eşdeğer olan 36-37 derece deki kaplıca suyu şifa özelliğinin yanısıra
berrak, kokusuz aktığı yerde hiçbir çökelti bırakmamaktadır.

Doktor balıklara duyulan ilgi, nörolojik ve romatizmal hastalıkları olan insanları da bu kaplıcaya çekmiştir. Balıklar havuza giren vücudun çevresini sarmakta, bu vücuda vurmakta ve yaralamaktadırlar. Başlangıçta deride duyulan huzursuzluk yerini , mikromasajın gevşetici hoş duyumuna bırakmaktadır. Bu masaj özellikle hızlı büyümeleri için daha fazla besine ihtiyacı olanküçük balıklar tarafından yapılmaktadır. Bu nedenle kaplıcanın hidroterapik yararına eş olarak nörolojik , romatizmal ve travmatik sekelleri olan hastaların kendilerini daha iyi hissetmelerine neden olan bu masajın da psikolojik bir katkısı olabilir. Umutsuz hastaların bu kutsal balıklara olan güveni ve farklı bir ortamda bulunmaları da hastanın kendisini iyi hissetmesine katkıda bulunuyor olabilir. Sadece hastalar değil sağlıklı olan kişilerde doktor balıkları görmek amacıyla kaplıcayı ziyaret etmektedirler. Sağlıklı insanlar muhtemelen bu balıklardan derilerinin keratinize olan kısımlarının temizlenmesi nedeniyle yararlanmaktadırlar.

Tedavi Programları
1. Sabah aç karna en az üç bardak şifalı su içilmelidir.


2. Şifalı suyu içen hasta, kahvaltısını yaptıktan sonra havuza girer.


3. Şifalı suyu içen ve karnı tok olan hasta kaplıcanın mineral zengini şifalı suyu ve doktor balıklarla tedaviye başlar.


4. 37° suda yaşayan (28° nin üstündeki sıcaklıklardaki suda balıkların yaşaması tıbben mümkün değildir) ve dünyada bir eşi bulunmayan "DOKTOR BALIKLAR" vurucu ve yalayıcı olmak üzere iki çeşittir.


5. İçerisinde cilt hastalıklarının tedavisinde en etkin olduğu bilinen "SELENYUM" un bulunduğu şifalı suyla birlikte doktor balıklar da tedaviye başlar.


6. Günde iki seans şeklinde 8 saat havuza girilir.


7. Tedavi müddetince hastaların alkol almaması gerekir.


8. Tedavi esnasında "SEDEF" hastalığı ile ilgili hiçbir ilaç ve merhem kullanılmamalıdır.


9. Tedavi süresi olan 21 gün mutlaka tamamlanırken, günde kesinlikle 8 saat şifalı sudan istifade edilmelidir.


10. Kuralları yerine getiren sedef hastaları %100 netice alarak kaplıcadan ayrılırlar.




Not: Cildin en büyük dostu "SELENYUM" bu şifalı suyun her litresinde 1 gr. bulunmaktadır. BUNLARA DİKKAT! Balıklı kaplıcalara girecek olanlar;


* Suyu içtikten sonra, havuza girmeden önce kahvaltı yapmak gerekiyor.


* Günde dörder saatten iki seans havuza girilmesi tavsiye ediliyor.


* 21 günlük kür uygulanmalı.


* 21 gün boyunca hastaların, "sedef hastalığı" ile ilgili herhangi bir ilaç ya da krem kullanmamaları gerekiyor.


Tedavi süresince alkol de kullanılmamalı.




Sosyal Tesisler ve donatılar




Kaplıcanın mülkiyeti Sivas İl Özel İdaresine ait olup, Ünsallar A.Ş.ye 30 yıllığına yap-işlet-devret modeli ile kiralanmıştır.Standart 134, 3 adet suit olmak üzere toplam 137 otel odası mevcuttur. Kaplıca bünyesinde 2 motel ve 1 otelde toplam 300 kişilik yatak bulunmaktadır. Kamp ve karavan turizmine uygun olup, 50 adet çadır yeri mevcuttur.16 adet özel banyo bulunmaktadır. Kış aylarında banyo ve otel arasında kaloriferli tüp geçit bulunmaktadır.Biri yarı olimpik toplam 5 adet havuz mevcuttur. Bütün yıl hizmete açıktır (12 ay). Yaz aylarında canlı müzik olup çeşitli eğlenceler düzenlenmektedir.Restaurantı (200 kişilik), TV Salonu, Marketi (gıda, sebze, meyva, gazete, sigara, meşrubat), çay bahçesi ve çocuk parkı gibi yan üniteleri mevcuttur.



İLETİŞİM: Kaplıca tesis işletmecisi (Ünsallar)Adres: Sivas Kangal İlçesi Sedef Tedavi Merkezi Kavak Köyü MevkiiTel. No : 0 346 469 11 51 (52-53-54 3 Hat) 0 346 469 11 72


(73-74-75)Faks No : 0 346 469 10 30




NERELERİ GEZEBİLİRSİNİZ NELER YAPABİLİRSİNİZ
Kangal Sivas'ın en ünlü ilçelerinden biri. En önemli özelliği sadece sedef hastalığına alternatif bir çözüm sunan dünyaca ünlü doktor balıklarıyla değil, yine dünyaca meşhur sadakatin timsali Kangal Köpekleriyle de ünlüdür. Eğer hayvan sevginiz varsa üretim çiftliklerini ziyaret edip köpekleri görebilir veya satın alabilirsiniz.Kaplıca da bulunan sosyal tesislerde her tür imkan bulunduğundan, temiz kır havası eşliğinde doğayla baş başa, şifalı suları hem içerek hem de banyo yaparak güzel bir tail yapabilirsiniz.
Sivas merkez Selçuklu, Osmanlı eserlerini, tarihi cami, medrese han, hamam ve kervansarayları gezebilir; Sivas Kalesinden Sivas’ı izleyebilirsiniz. Sivas’a özgü halı kilim, ağızlık, kemik saplı bıçak, kemik tarak, çarık, çorap ve ünlü bağlama sazı satın alabilirsiniz. Cumhuriyetin temelinin atıldığı Kongre Müzesini, Çifte Minareli Medreseyi gezip tarihi mekanlarda çay içebilirsiniz.
Unesco tarafından korumaya alınan ve taşın sanata dönüştüğü Divriği Ulu Camii ve Divriği konaklarını ziyaret edebilirsiniz.
Gürün Gökpınar gölüne giderek gökyüzünün tonlarını suya devrettiği harika bir manzara eşliğinde en leziz alabalıklardan tadabilirsiniz.




SİVASTA BULUNAN DİĞER KAPLICALAR




SICAK ÇERMİK
Sivas - Ankara karayolu üzerinde, il merkezine 31 km. uzaklıktadır. Yaklaşık 500 hektar üzerin kuruludur. Sıcak Çermik Mevzii imar planı hazırlanarak turizm bakanlığından onay alınmıştır. Özel sektöre açma çalışmaları devam etmektedir. Türkiye'de 30 adet birinci 3 öncelikli kaplıca arsında 6. sırada yer almaktadır. 46 - 50 santigrat derece arasında ısıya sahip kaplıca suyu kaplıca suyunun kimyasal karakteristiği; florür içeren kalsiyum, magnezyum-sodyum, sülfat, hidrokarbonat ve karbonat klörürlü sudur. Fiziksel karakteristiği; romatizma, sinir sistemi, solunum yolu, sindirim sistemi, metabolizma bozuklukları, böbrek ve idrar yolları, kan dolaşımı adale ağrıları, kadın hastalıklarına iyi gelmektedir.
Sıcak Çermikte dört otel, 10 adet termal banyolu prefabrik konut bulunmaktadır. Toplam 130 oda, 150 yatak kapasitesi vardır. Sıcak Çermik Kaplıcasında 67 Termal banyo, 2 adet açık havuz , 2 adet kapalı havuz bulunmaktadır. Ayrıca lokantası, alış veriş yerleri piknik ve park alanları ve diğer ihtiyaca cevap verecek imkana sahiptir. Günü birlik gidiş gelişler için minibüs ve belediye otobüsleri çalışmakta olup büyük havuzlardan veya kişisel olarak kiralanacak banyolardan faydalanmak mümkündür.
SOĞUK ÇERMİK
İl merkezine 17 km. uzaklıkta olup, suyun sıcaklığı düşüktür (28 santigrat derece). Kaplıca suyu içildiğinde mide, bağırsak ve safra kesesi hastalıklarına iyi gelmektedir. Ayrıca romatizma ve sinir hastalıkları tedavisinde de yararlı olduğu bilinmektedir.
Konaklama tesislerinin yanı sıra çoğunlukla çadır kurulmaktadır. Kaplıca çevresi belediyece düzenlenerek park alanları piknik yerleri düzenlenmiştir. Ayrıca tepe kesiminden 4 Eylül barajını seyretmek te mümkün.
ORTA BUCAK ÇERMİĞİ
Şarkışla ilçesinin Orta Bucak Nahiyesi sınırları içindedir. Büyük bir havuzu vardır. 14 odalı bir motel ve gazinosu bulunmaktadır.
ALAMAN ÇERMİĞİ
Şarkışla ilçesinin Akçakışla bucağına bağlı Alaman köyü sınırları içindedir. İlçe merkezine 33 km. uzaklıktadır. Suyu oldukça kükürtlü olduğundan içilmez.
AKÇA AĞIL ÇERMİĞİ
Suşehri ilçesinin Akça Ağıl Köyü yakınlarında Erzincan - Tokat yolu üzerinde ve Kelkit Çayının güney kenarında yer alan bu kaplıca suyunun sıcak olması nedeniyle birçok hastalıklara iyi gelmektedir. Kadın ve erkekler için ayrı banyolar vardır. Halk tarafından büyük ilgi duyulmaktadır. 40 derece sıcaklıktaki suyu aşırı şişmanlara ve kadın hastalıklarına iyi gelmektedir.

1 yorum:

Cassandra dedi ki...

The wonders of Turkey spa.
thermal Hotel Turkey

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
kaplicadunyasi

Copyright © 2008 - TÜRKİYE KAPLICALARI - is proudly powered by Blogger
Smashing Magazine - Design Disease - Blog and Web - Dilectio Blogger Template